Kayıtlar

Ağustos, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bizim Kuruş Kumarları

Bize bizden olanlar gelsin Çalan Anadolu sazlarının türküleri Çınlasın kulaklarımızda Kesilsin Kesilsin milletimin kuruş kumarları Satanlar sizsiniz efendiler bu kumar sizin ve vurgun bizim Diyarbakır'ın ağıtını duymaktan ne zaman vaz geçtiniz? Doğu'yu vatandan ne zaman saymaz oldunuz Yıkılınız Yıkılınız ki bitsin Bitsin milletimin bu zorbaya çalan oyunu Kırdıranlar sizsiniz efendiler;                                               Kırılan ve ölen biz Unuttunuz efendiler,unuttunuz ne çabuk çekilen acıları Vurulan beyaz güvercinlerin kanı sizin de kanınız Siz merhameti nasıl unuttunuz? Bizim kuruş kumarları Ah benim talihsiz kaderi hayli epeyden çizilen halkım Aydın'ın efesi Trakya'nın yiğidi Kalkın efendiler,silkelenmek sizin hakkınız Bize geliyor işte bizden olanlar,                                      Yunus Emre'nin türküsü                                       Mevlana'nın semasıdır gönüllerinizi bayram eden Kalkın ayağa işçiler,efen

Selam Olsun

Ve görüyorsun ki şiirlerim biraz eksik                                                 Dizelerimi benliğinde bulabiliyorum                                                 Dizelerim sende saklı Fark ediyorsundur, hayatım şu sıralar tas tamam                                                  Hayatım şu sıralar biraz daha sen                                                  Biraz daha özgürlük ve hasret                                                  Hasret yanan alevden ve kor kıvılcımlardan Yaşıyorsun ve yaşarız zaten en nihayetinde                                                   Sene henüz 1918 olamasa da                                                   Hani dünyanın barışı tattığı ilk senedeki umudu gibi mesela                                                   Belki mevsimlerden bahar diyemesek de hala                                                   Alacalı şairlerin henüz alacalaşamayan dizeleri Bizi gene bir hasta hane önünde sarılırken yaşadığımız baha